Tuesday 28 February 2023

Unforgettable Tunis

 Merhaba Ben Ebru Çetin. Ankara'da yaşıyorum ve ESC programı ile Tunus'ta iki ay gönüllü olarak kalacağım. Benim hikayem bundan öncesine dayanıyor. Bu zamana kadar ne istediğimi ve hayattan ne beklediğimi düşünüp durdum ve birçok soru sordum kendime. Hep başka bir ülkede bir süre yaşamak, kendimi denemek istemiştim. Şansıma yolum oralara kadar düştü şu an Tunus'ta Sousse'dayım. 

Havaalanına başladı benim maceram. Uçakta o kadar heyecanlıydım ki... Tunus halkı Türkleri gerçekten seviyor ve yolculuk günü gerçekten uçaktaki tek Türk bizdik. Bunu gören Tunuslular bizimle konuşup ülkelerini tanıtmaya çalıştılar ama dil farkı yüzünden söylenenlerin hepsini anlayamadık. Başka bir ülkede nasıl yolumu bulacağım diye düşünmeyin gerçekten bir şekilde gideceğiniz yere ulaşıyorsunuz. Tunustaki mentörümüz bizi havaalanında karşıladıktan sonra evimize gitmek için yola düştük. Havaalanı ve evimizin arası yaklaşık 2 saatti. Yolculuğumuz güneşin batışına denk gelmişti ve resmen bir görsel şölen başlamıştı. Evlerinin beyaz,  kapıların ve pencerelerin mavi oluşu bunun yanında gün batımının kızıllığı resmen "Tunus'a Hoşgeldiniz" diyordu bize. Uzun bir yolculuğun ardından evimize ulaşmıştık.

Tunus'ta resmi dil Arapça fakat ikinci dil olarak Fransızca konuşuluyor. Günlük hayatta bu dilleri anlamıyor olmak ilk hafta oldukça garip gelse de zaman geçtikçe ben de bu dillere aşina olmaya başladım. Haftada bir gün Arapça dil eğitimi alıyorduk ve artık basit selamlaşma cümlelerini anlayabilir hale gelmiştik. Bunun dışında hafta içi anaokulu'nda gönüllü olarak çalışıyorduk. Mentörümüz bize hafta sonu yapabileceğimiz etkinlik önerileri sunuyor. Genellikle buradan bir gönülle bize eşlik edip Tunus'un tarihi ve turistik bölgelerini gezdiriyor. Daha önce Tunuslu yerel bir grubun başlattığı yürüyüş kulübüne katılmıştık, onlarla birlikte Tunus sokaklarında yürüdük. Bazen Tunuslu gençlerle beraber, biz gönüllüler buluşuyor ve çeşitli kaynaşma oyunları oynuyoruz. Burada gönüllü çalışmaları gün içerisinde büyük zamanımızı almıyor. Plan yapmak, yeni rotalar oluşturmak ve yeni yerler keşfetmek için oldukça yeterli vaktim kalıyor. Ulaşım metro ve otobüs oldukça uygun fiyatlı. Bu sebeple yeni rotalar oluşturup her gün farklı bir bölgeyi görmeye çalışıyorum. 

Gönüllü evimize bir Fransız gönüllünün  gelmesiyle her şey daha da heyecan verici hale geldi. Burada İngilizcemin oldukça geliştiğini söyleyebilirim. İlk günler hangi zamanda hangi eki kullanmam gerektiğini düşünülürken şimdi kendimi ifade edebilmek benim için zor değil. Fransız gönüllü yani Roxane ile birlikte artık evimizde sürekli İngilizce konuşmaya başladık. Türkiye'den getirdiğimiz malzemelerle birlikte Türk kültür günü düzenledik baklavaya gösterilen ilgi gurur vericiydi :). Türkiye'deyken Türk bayrağı, baklava, lokum, pişmaniye, leblebi, Türk kahvesi gibi ülkemizi tanıtacak malzemeler getirmeye çalıştık. Bunun dışında sizde ülkemizi tanıtacak bir gün düzenlemek istiyorsanız eğer birkaç dakikayı geçmeyen tanıtıcı videolar ve " Türkiye hakkında bilinmeyenler gibi " birkaç başlıktan oluşan doğru bilinen yanlışları açıklayan sunumlar yapabilirsiniz. Daha sonra bunlarla ilgili sorular sorabilir ve eğer yanınızda getirirseniz doğru cevaba karşın nazar boncuğu gibi küçük hediyeler verenilirsiniz. Bizim kültür günümüz çok keyifli geçti. Tunus halkının Türkiye hakkında bilgisi hiç de az değildi. Hemen hemen herkes birkaç kelime Türkçe kelime konuşabiliyor ve Türk dizilerinde yakından takip ediyorlar.  Oldukça eğlendik ve farklı yörelerden halaylar, müzikler göstermeye çalıştık. Onun dışında biri size caddede nerelisin diye sorduğumda Türk olduğumuzu söylerseniz karşılığında çok büyük ilgi görebilirsiniz. 

Bütün bu maceraların yanında hatıra defterime Bir de Sahra çölü eklendi. Mentörün bu gezi için " Macigal Sahara Trip" diyordu, gerçekten de öyleymiş. Tunus'a yolunuz düşerse kesinlikle Sahra çölü görmenizi öneririm. Konakladığımız yer  manzara, develer, her şey o kadar büyüleyici ki üç gün içerisinde birçok yeri gezip görebileceğiniz bir planın içine dahil oluyorsunuz. Koştur koştur değil de anın tadını çıkararak, derin bir nefes alıp " Ohh" diyecek zaman biliyorsunuz. Biraz da duygulanıyorsunuz bu güzel deneyimler için ama bunlar güzel şeyler öyle değil mi ☺️ 

Şimdi düşünüyorum da büyülü olan sadece Sahra değil programın ta kendisiymiş. ESC programının gerçekten benim hayatıma sihirli değnek gibi dokundu. Burada her günün farklı bir değişim olduğunu her günün "Challenge" olduğunu farkediyorum. Gönüllülüğün benim için anlamının kendini gerçekleştirmek olduğunu söylerdim hep,  burada edindiğim deneyimlerle kendmi gerçekleştirme hedefime yaklaştığımı hissediyorum. Her gün yepyeni şeyler öğreniyorum ve en çok deneyimlediğim duygu ise sabır. Tunus bana göre düşünmek, kararlar vermek ve yaşadığımı hissetmek için doğru bir ülke. Şimdiden buradaki ilk ayımda oldukça eşsiz arkadaşlıklar edindim. Buraya hiç gelmediğimi ve bu eşsiz deneyimlerden mahrum kaldığımı düşündüğümde kendim için üzülüyorum. Eğer sizde de bir Esc programıyla Tunus'a gelmeyi düşünürseniz,  burada kendinizi keşfedeceginizi garanti ederim. Burada Çok yorulacağınız bir gönüllü çalışma planınız  yok. 2 ay içerisinde gezebilir Arapça, Fransızca ve İngilizce üzerinde kendinizi geliştirebilirsiniz. Özellikle kendinizi keşfedebilirsiniz buradayken neleri başarabileceğimin sınırlarını farkında değilmişim her gün kendimi test ederek yeni deneyimler kazanıyorum. Örneğin evimizde bir çamaşır makinemiz var ve oldukça eski model. Makinenin açılması yıkanması durulanması hepsi birbirinden ayrı ve Türkiye'deki evimdeki gibi değil. Bu makineyi ilk kullanmayı başardığımda Tunus'taki Mentörüm " We are learning everyday" demişti. O günden sonra buradaki ESC deneyimimin adı "We are learning everyday".  Eger sizde ESC programı başvurularında Tunusu görürseniz, düşünmeyin gelin derim. Çünkü ne demiştim? Burada hergün birşeyler öğreneceksiniz.